ULUSAL İLETİŞİM AĞI

5 Aralık 2010 Pazar

Engelli Çocuklar ve Fotoğraf Sanatı

AFSAD Fotoğraf Eğitmeni Fazlı Öztürk;

“Engelli tek bir çocuğun gözündeki gülümseme, onun hayat yolculuğunda gözlediğim ufak bir gelişimi benim için çok önemli”


Geçtiğimiz 3 Aralık bütün Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de Engelliler Haftası olarak kutlandı. Bazı kurum ve kuruluşlar, yalnızca o haftaya sığdırdıkları etkinliklerini kameralar önünde gülerek anlatırken, bazıları da sessiz sedasız geliştirdikleri projeler ile sergi salonlarında yerlerini aldılar. Ankara Çankaya Belediyesi, engellilerin kent içi yaşamını kolaylaştırmak için yıl boyu projeler üretiyor. Zihinsel Engelli gençlerin hayata hazırlanması için bir model olarak geliştirilen “Çengel Kafe” gençlere servis açma, sipariş alma ve servis yapma gibi eğitimleri veriyor. Kafe ayrıca gençlere tiyatro, halk oyunları gibi kurslar düzenliyor.
           
3 Aralık günü Ankara’da Çağdaş Sanatlar Kültür Merkezi’nde, engelli çocuk ve gençlerimizin sanatsal faaliyetleri sergilendi. Sanat kuşkusuz gerek zihinsel engelli, gerek işitme engelli ve az gören çocuklarımız için büyük bir gelişim aracı. Kısa adı AFSAD olan, Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği de bu sergi açılışında yaklaşık beş yıldan beri engelli çocuklar için yürüttüğü fotoğraf kurslarında çocuklarımızın çektiği fotoğrafları sergiledi. Bu projenin başında olan AFSAD fotoğraf eğitmeni Fazlı Öztürk, bu süreci şöyle anlatıyor.

“Bedensel engelli çocuklara yönelik fotoğraf eğitimi projemizin bütçe yokluğu nedeni ile iptal edilmesinden sonra, az gören çocuklara yönelik fotoğraf eğitimlerine başladık. Hemen otomatik netliği olan makinelerden aradık, bunları bir arkadaşımız bağış olarak getirdi. Onlara aslında fotoğraf üzerinden diğerini tanıma, dış dünya ile iletişim kurma yetisini kazandırmaktı amaç.”

AFSAD eğitmeni Fazlı Öztürk, fotoğrafın engelli çocuklar üzerindeki olağanüstü iyileştirici etkisini gördüğünde daha sonra işitme engelli gençler için fotoğraf eğitimlerine başladı. Bu eğitimler sonucu birçok sergi açıldı. Asıl olan işitme engelli çocukların çok dar olan istihdam olanaklarını geliştirmekti. AFSAD onların grafik tasarım alanında da eğitimlerini tamamlayarak iki öğrenciyi grafik tasarım atölyesinde işe yerleştirdi. Bir öğrenci ise Akşam Gazetesinde foto muhabiri olarak göreve başladı. Fazlı Hoca, onların gelecek yılki eğitimlerinde iş bulabilme olanaklarını arttırmak için düğün fotoğrafçılığı kursunu da ekleyeceğini söylüyor.

AFSAD’lı fotoğraf sever dostlar, kısa adı ZİÇEV olan Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfında da fotoğraf eğitmenliği görevlerini sürdürüyorlar. Geçmiş yıllarda birçok fotoğraf etkinliği yapılarak engelli çocuklarımızın fotoğraf ile insanlarla iletişim kurmaları hedeflendi. Fazlı Hoca gibi burada Berat Pehlivan, Suderin Murat, Mebrur Hatunoğlu gibi fotoğraf eğitmenleri de zihinsel engelli çocuklarımız için canla başla çalışıyorlar.

AFSAD, kamu yararına çalışan bir fotoğraf derneği, kısıtlı gelir kaynakları ile Ankara’da Zihinsel ve bedensel engelli gençlerimize fotoğraf öğretiyor. Fotoğraf aslında Fazlı Öztürk’ün de dediği gibi yalnızca bir araç, önemli olan onların yüzündeki bir gülümsemeyi yaratabilmek ve onlara hayat yolculuğunda ufak bir katkı sağlayabilmek. AFSAD, engelli gençler için yürüttüğü bu etkinliklerin diğer illerimizde ve ilçelerimizde kurulu fotoğraf ve sanat dernekleri için de bir model oluşturması dileğinde.

Hocalarına sarılıp öpen, onları kucaklayan çocuklarımızı, gençlerimizi gördükçe onlar için iyi bir şeyler yapmanın mutluluğunu yüreğinde taşıyanları da takdir ediyorum.

Sergi açılışları, kutlamalar bittikten sonra sergi salonlarına gidip onların çektiği fotoğraflara uzun uzun bakarım. Bazı fotoğraflardan engelli olduklarını bir kenara bırakın onların profesyonel olduklarını bile sanabilirsiniz. Bazıları ise gerçekten hiç göremediğimiz bir bakış açısı verir bizlere. Çocuğun bu fotoğraf ile ne anlatmak istediğinden çok ne hissettirmek istediğini sorarsınız kendinize…

Çeken evladımız zihinsel engelli de olsa, görme veya işitme engelli de olsa onun kadrajından gördüğü dünyasına girerim. Sonuçta, “ben buradayım ey insanlar, görün beni, takdir edin” mesajı her fotoğrafta vardır.

Önemli olan onlar için bir şeyler yapabilmek, vakit ayırmak ve sonuçta da bir çocuk gülümsemesinin insan vicdanında yarattığı memnuniyeti yaşamaktır.

Ankara’da bazen güzel şeyler de oluyor.

Bunları yapanlara ne mutlu…


Kaynak gösterimi: Vargı, S., www.0-18.org, Çocuk Halleri

1 yorum:

  1. sevgili sinan
    arkadaşlarının ve senin ellerine yüreğine sağlık... geleceğimizi belirleyecek olan çocuklarımıza hepimizin elini uzatmasını ve sizin bu örnek çalışmanızın her gün büyümesini diliyorum.

    YanıtlaSil