Sigaranın fabrikasyon üretime geçmesinden hemen sonra sigara firmalarının gazete ve dergilerde, büyük kentlerin sokak afişlerinde reklamları yayınlanmaya başladı. İkinci Dünya Savaşında, bir Camel Sigarası için bir mil yürürüm reklamı ile askere giden yeni bir nesil sigaranın esiri haline getirildi. Sigara endüstrisi, sigara satışlarını arttırmak için Hollywood’un film artistlerinden de yararlandı. John Wayne’den, Humphrey Bogart’a kadar çevrilen filmlerin sponsorluğunu gizli gizli sigara firmaları yaptı. Hollywood filmlerinde çok sigara içildiğini gören Yeşilçam’da hiçbir mali destek almadan bol bol sigaranın tanıtımını yaptı. “Yak bi ciğara” sözü ile yıllar boyu Türk seyircisi duman altı filmler izledi.
Tabii beş dakika aralarda da sigaraya saldırıldı. Marlboro, yıllar boyu “kovboy olacaksınız” imajlı reklamlarla, hayatında at görmemiş Afrika’lı sığır çobanlarına bile sigara satmayı başardı. Sonraki yıllarda gençleri sigaraya alıştırmak için Formula-1 yarışları desteklendi. Çok değil hatırlarsanız bundan 5-6 yıl yöncesine kadar, Formula-1 yarışlarında 90 dakikalık bir yarışta ortalama dört bin kez Marlboro yazısı ve logosu genç izleyicilerin bilinç altına sokuldu.
Türkiye milyarlar harcayarak Formula-1 için pist yaptı ise de sigara firmalarının yarışlara destek vermesinin yasaklanması ile milyarlar harcanan pist iki yılda bir kez kullanılan atıl bir yatırım haline geldi.
Sigara firmalarının geleceği, gençlerin sigara tiryakisi olmasına bağlı. Sigaranın zararlarını görerek, duyarak, büyüyen gençlik sigara firmaları için bir kayıp haline geliyor. Sigara ile çocuğun ilişkisi ve zehirlenme aslında çocuğun anne rahmine düşmesi ile başlıyor. Düşük kiloda çocuk doğurma, erken doğum, plasentanın yerinden erken ayrılması, ani çocuk ölümü sendromu ve okul çağında düşük zihinsel performans sigaranın zararlarından yalnızca bazıları. Sigaranın içinde üç binden fazla kimyasal madde var. Bunların fetus üzerine etkileri kesin olarak bilinmiyor. Bu kimyasal maddeler içinde üzerinde durulan 3 tanesi; nikotin, karbonmonoksit ve siyanid. "Nikotin kuvvetli bir damar büzücü ajandır ve rahme giden kan akımını azaltarak etkili olabilir. Gelişme geriliğine neden olabilir, ayrıca kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltır.
Bebek dünyaya sigara içilen bir ortamda geldiğinde ve gelişimini bu ortamda sürdürdüğünde ise başta solunum yolu rahatsızlıkları, bağışıklık sisteminin zayıflaması ile hastalığa açık bir vücutla yaşama tutunmaya çalışıyor. İlkokul ve ortaokul çağlarında ise rol model olarak sigara içen büyüklerini taklit eden gençler sigaraya daha kolay başlıyorlar. Birçok genç sigaraya büyüdüğünü göstermek için başlıyor.
Türkiye’de Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesinde uzun yıllar genel sekreterlik görevini yürütürken, ülkemizde sigara firmalarının gençleri nasıl sigara alıştırmak için akıl almaz yollar bulduğunu görmüştüm. Kahvehane ve barlarda kül tablalarının üzerindeki sigara reklamlarından, gençlere dağıtılan bel çantalarından ve nihayet ücretsiz dağıtılan sigara örnekleri ve çakmakların amacı yeni tiryakiler kazanmaktı.
Kısa adı HORECA olan hotel, restoran ve kafeterya üçgeninde bir çok bar ve kahvehaneye kül tablaları ve duvar panolarının konulması karşılığında kira yardımları da yapıldı. Gençleri, sevilen grupların konserlerine çekmek için üç tane boş sigara paketi karşılığında giriş bedava diye yapılan reklamların bir çoğu şimdilerde yasaklandı. Ama sigara endüstrisi durmadı. Durduğu anda biteceğini bildiği için gençlerin özel davetiye ile girdiği içeriye başka kimsenin alınmadığı, mini etekli genç kızların sigara örneği dağıttığı kapalı toplantılar yine yapılıyor.
Bugün bile hala bir sigara firmasının marka ve logosuna benzeyen kırmızı beyazlı jipler gençlerin gittikleri diskoların önünde sık sık görülüyor ve bu sektörde çalışanların ne kadar çok para kazandığı imajı vurgulanıyor.
Fetus’ten bebeğe, bebekten çocuğa, oradan gence, gençten yetişkine ve yaşlıya kadar sigara insanlığı öldürmeye devam ediyor. Bu açıdan biz büyüklere, çocuklarımızın sigaraya alışmaması ve onun zararlarını başlamadan görebilmelerini göstermek ve öğretmek konusunda büyük görevler düşüyor.
Kaynak gösterimi: Vargı, S., www.0-18.org, Çocuk Halleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder