Türkiye’nin de dahil olduğu yüzlerce ülkede çocuk pornografisi ve çocuk tacizlerinde ciddi oranlarda artışlar yaşanmaya başladı. Pedagoglar ise bu artışların önüne geçmek için ailelere uyarıda bulunarak atmaları gereken adımları 12 başlıkta topladı.
- Kız ve erkek kardeşler aynı yatakta, odada yatırılmamalıdır
- Çocuğu her önüne gelen değil, belli kişiler tuvalete götürmeli
- Tuvalette mutlaka kapı kapatılmalı
- Ebeveynler çıplaklığa çok dikkat etmeli
- Eşler birbirine cinsel içerikli şakalar yapmamalıdır
- Evlatlarını dudaklarından asla öpmemeli
- Ulu orta üstünü değiştirmemeniz gerekiyor
- Başkaları çocuğunuzun vücudunu, iç çamaşırlarını görmemelidir
- Ebeveynler çocuğun yanında soyunmamalıdır
- Çocuklar banyo yaparken genital bölgelerini kendileri yıkamalı
- Odasına girerken muhakkak kapı çalınıp çocuktan izin istenmeli
- Ebeveynler çocuğun yanında cinsellik yaşamamalı
Bu önerilerden bir kısmı aslında gereksiz gibi görünsede, çocuğun ileriki yaşlarda cinsel istismara uğraması durumundaki savunma reflekslerinin gelişimini de yardımcı olmaktadır. Örneğin, bir çok anne baba çocuğun odasına girerken kapının vurularak izin istenmesini anlamsız bulabilirler. Hatta tek göz gecekonduda yaşayan bir aile reisine bunu sorsanız gülecektir haklı olarak ama yine de bu öneri çocuğun bu konuda kişilik geliştirmesine yardımcı olacaktır.
Bu önerileri yapan Uzman Pedagog Adem Güneş, tacizin çocuğun bütün hayat akışını değiştirdiğini, bu değişikliğin kız ve erkekte farklı bir seyirde gerçekleştiğini belirtirken, erkeklerin en büyük probleminin ise kimlik krizi olduğuna dikkat çekiyor.
Çocuğun yaşadığı tacizin yol açtığı iç çatışmanın, birçok erkek çocuğunu cinsiyet değiştirmeye kadar götürebildiğini belirten Güneş, kızların ise bir ömür boyu namus konusundaki farklılığını düşünüp zaaflarını aşamadığını söylüyor. Güneş’e göre tacizi yaşamış bir çocuğun hatta ailesinin de mutlaka terapi sürecine girmesi gerekiyor. Çünkü tacizin yıkıcılığı hiçbir suç ile kıyaslanamayacak derecede büyük oluyor.
Çocuk pornografisinden çocuğa cinsel tacize kadar suçların artış gösterdiği ülkemizde kimin daha önceden sapıklıktan hüküm giydiğini bilebilir miyiz. Ya da soruyu şu şekilde soralım. Yeni taşınan komşunuz, cinsel sapıklıktan içerde yatmış mı?
Kuşkusuz bir çoğumuza toplumsal bir fobi (korku) gibi gelecek bu durum, aslında Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan bir yasa. Adı da Megan Yasası.
Megan Kanka isimli yedi yaşındaki bir kız çocuğunun başından geçen bir olaya dayanmaktadır. Ailesi ile birlikte New Jersey eyaletinin Hamilton ilçesinde yaşayan Megan,1994 yılı Temmuz ayında karşı komşusu ‘Jesse Timmendequas’ tarafından oyuncak ayı verme vaadiyle kandırılmış, tecavüze uğramış ve boğularak öldürülmüştür. Daha sonra cesedi plastik oyuncak kutusuna konularak evin yakınındaki bir parka atılmıştır. Fail kısa bir süre sonra yakalanıp mahkum olmuştur. Jesse Timmendequas, evini cinsel suç işlemekten mahkum olmuş iki kişi ile paylaşmaktaydı. Ayrıca kendisi de daha önce mağdurları arasında çocukların da bulunduğu cinsel suçlardan iki kez mahkum olmuştu. Aile bu bilgilere Jesse mahkum olduktan sonra ulaşmıştır. Bu bilgilere sadece resmi makamlar sahipti. Ailelerin uyarılmamış olması Megan Kanka’nın annesi ve babası olan Maureen ve Richard Kanka tarafından tepkiye sebep olmuştur. Bunun üzerine Maureen Kanka 430.000 imza toplamıştır ve ülkenin her yerini dolaşarak aileleri bu konuda bilgilendirmiş , bu tepkinin ulusal bir boyut kazanmasına sebep olmuştur.
Pekiyi, Megan Yasası nasıl uygulanıyor?
Cinsel suç faillerinin, yetkili makamlarca sicile kaydedilmesini gerektirmekte ve bu suçluların gelecekteki cinsel suç işleme risklerine göre, toplumun bilgilendirilmesini öngörmektedir. Toplumun bilgilendirilmesi gereği ve kapsamı, suçlunun bulunduğu ‘sıra’ veya kategori şeklindeki yeniden suç işleme risklerine göre değişmektedir. Bu sıralar şu şekildedir;
Sıra Bir: Suç işleme riski az olan gruptur. Bu gruptaki suçlular hakkında, mağdur ve mağdurun ailesinin yanında, suçluyla karşılaşma olasılığı olan bütün kolluk güçleri uyarılmalıdır.
Sıra İki: Suç işleme riski orta derecede olan gruptur. İlk gruba ek olarak suçluyla karşılaşma olasılığı olan bütün yetkili makamlar ve okullar uyarılmalıdır. Organizasyonlar ve kurumlar da buna dahildir.
Sıra Üç: Suç işleme riski yüksek derecede olan gruptur. Sicile kayıtlı olan bu kişilerle karşılaşma olasılığı bulunan belirli konumdaki (örneğin, suçlunun ikametgahına yarım mil uzaklıkta oturan) herkes bilgilere ulaşabilmektedir.
Sıra İki ve Üç: Bu gruplar bitişik belediye sınırlarındaki okul ve diğer kurumları da kapsamaktadır.
Megan Kanunu’nun, 17 Mayıs 1996’da federal versiyonu kanunlaştırıldı. Bu kanun ABD’nin 51 eyaletinde uygulanmaktadır. Ülkemizde, çocuğa yönelik suçlara verilen cezaların ağırlaştırılması ve af kapsamı dışında tutulması gerekmektedir.
Kaynak gösterimi: Vargı, S., www.0-18.org, Çocuk Halleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder