Ankara’nın turizm açısından son yıllarda hızla gelişen şirin ilçesi Beypazarı’ndayım. Sokaklarda dolaşırken boynumda fotoğraf makinesini gören çoçuklar, “amca, amca bizim de fotoğrafımızı çek” diye bağırıyorlar.
Kıramıyorum onları. Önce biri, sonra ikisi, üçü, dördü, beşi poz veriyorlar tek tek. İkisi kardeş. Diğerleri ile aynı okula gidiyorlar. Fotoğrafları çekip, sonra tek tek gösteriyorum. İyi çıkmadı deyip bir daha, sonra “ biz de çekebilir miyiz” diyerek fotoğraf makinesini istiyorlar. Tarif ediyorum kullanmayı. Sonra onlar çekiyorlar.
İki kardeşin annesi, yünden banyo lifi örüp, hafta sonu gelen turistlere satıyor. Babaları bir konak-lokantasında garson. Sohbet ilerledikçe, Beypazarı’na gelen turistlere her bir ailenin bir şeyler sattığını, kiminin havuç suyu sıktığını, kiminin de Beypazarı evlerinin tahtadan maketlerini yaptığını öğreniyorum.
Büyük çocuk “ekmek parası işte” deyiveriyor. Herkes ekmek parasının peşinde. “Ağabeyim” diyor, “ekmek parasını kazanmak için Ankara’da çalışıyor, hafta sonlarında geliyor buraya ama annem tezgahta çalıştığı için onu fazla göremiyor.”
Çocuklar bile ekmek parası lafı açılınca karamsar. Her ailede konuşulan demek ki ekmek parası.
Konuyu dağıtmak için “Beypazarı’nın nesi meşhur” diyorum. Kimisi “gümüşü” diyor, kimisi de “Beypazarı Kurusu”.
- Pekiyi, Ankara’nın nesi meşhur?
Büyük çocuk hemen atılıyor. “Ekmeği” diyor, “ekmeği meşhur.”
Şaşırıp, “niye ekmeği meşhur” diye soruyorum.
“Heykelini dikmişler ekmeğin” ağabey diyor.
- Ne heykeli ya...
- Ankara’dan Sincan çıkışında direğin üstünde kocaman ekmek heykeli var. Aynı ekmek heykelinden Eskişehir yolu çıkışında da var. Ankara’nın ekmeği meşhur olmasa heykelini dikerler mi ağabey. Demek ki her Ankara’ya giden o ekmeğin parasını kazanmak için gidiyor.
Dönüşte bakıyorum ekmek heykeline, çocuk doğru söylüyor. Ankara’nın bir çok yerinde açılan Trabzon Vakfıkebir ekmeği yapan fırınların önünde kocaman ekmek heykelleri var.
Bir reklam panosu ama çocuk algısı ekmek parası için Ankara’ya giden ağabeyi ile o reklamdaki ekmeği birleştiriveriyor.
Şimdi o ekmek heykelini her gördüğümde, ekmek parası için gurbete gidenlerin özlemlerini hissediyorum.
Kaynak gösterimi: www.0-18.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder